7 Mayıs 2014 Çarşamba

Minidizi- Emma



Bu diziyi bir arkadaşımın tavsiyesi ile izledim. İyi ki de izlemişim. Eğer sizde benim gibi dönem romanlarını seviyorsanız -hani şu düklerin olduğu, İngiltere’de geçen aşk romanlarından söz ediyorum- bu diziyi siz de mutlaka izleyin. Dizinin uyarlandığı kitabı birçoğunuz ya okumuş ya da bir yerlerden duymuştur zaten. Benim sevgili yazarım Jane Austen’in Emma kitabı.

Kitabı okurken hayalini kurduğunuz ortamın dizi-film olarak tamamen karşınızda canlanması beni her zaman çok mutlu etmiştir. Beni başkalarının bu konuda anlamayacağını biliyorum ama siz anlarsınız. Çünkü sizde benim gibi kitap okurken hayal kurmanın, kitabın gözünde canlanmasının ne demek olduğunu biliyorsunuz. Biz kitap manyakları biraz kaçık oluyoruz galiba. Neyse,konuyu dağıtmayacağım. Demek istediğim şu ki o gözünde canlandırdığın şeyi gerçekten izlemen bence güzel bir şey. İşte ben Emma dizisini bu yüzden sevdim. Kitapları okurken hayalini kurduğumuz o kıyafetler,evler,asi davranışlar ve elbette yakışıklı dükleri karşınızda görmek oldukça zevkli.

Gelelim dizinin konusuna,ana karakterimiz olan Emma çöpçatanlıkla uğraşmakta.Birbirine uygun gördüğü kız ve erkeğin arasını yapıyor ve bu durum genellikle evlilikle sonlanıyor. Arkadaşı olan Harriot Smith için bir eş avına çıktığında ise olaylar karışıyor ve Emma kendi aşkını fark ediyor.

Dizideki Mr.Knightly’yi gerçekten çok beğendim. Hayallerimdeki yakışıklı ve karizmatik İngiliz beyefendisi tanımına tamamen uyuyordu. Yani demem o ki diziyi izlerken iç geçirmeden izlemeniz olanaksız. Emma Woodhouse’a ise çoğunlukla sinir olacağınız kesin. Yani ben sık sık ‘Bi karışma yahu’ diye bağırdım.

Dizimiz bir mini dizi olduğundan izlemenizi kesinlikle tavsiye ederim. Sadece dört bölüm, hem eğlenceli vakit geçirirsiniz hem de kısacık olduğundan beğenmeseniz bile çok vakit kaybetmemiş olursunuz.

Not: Her İngiliz dükünden bahsedildiğinde Clayton Westmoreland’ı anmadan geçemiyorum. Hiç kimse onun gibi mükemmel olamıyor.

                                         


1 Mayıs 2014 Perşembe

John Green-Aynı Yıldızın Altında


 

Bu kitabı aylardır elime alıyorum ve rafa geri bırakıyorum. Ama en sonunda aldım ve bırakmadım. Niye bu kadar can çekiştin diye soracak olursanız , cevabım şöyle; yazıları çok büyüktü. Evet gerçekten de bu yüzden almadım kitabı. Bakıyordum ve diyordum ki bu ne ya ilkokul kitabı gibi. Ama kitaplar kadar sinemaya da meraklı biri olarak Aynı Yıldızın Altında filminin fragmanını izledim ve kitabı okumaya karar verdim. Kitabını bitirene kadar filmlerini izlemeyi reddeden ben nasıl böyle bir şey yaptım hala cevap bulamıyorum ama sonuç olarak yaptım işte.

Herkes kitabın konusunu aşağı yukarı biliyor olmalı. İki kanserli gencin aşkı. Bundan fazlasını söyleyemem zaten çünkü o zaman bütün kitabı anlatmak zorunda kalırım. Bu kitabı diğer kanser kitaplarından ayıran özellikler ne derseniz eğer bence en önemlisi acındırmanın olmaması. Her şey olduğu gibi anlatılmış. Yazar sadece size neyin ne olduğunu söylüyor o şeye üzülüp ağlamak ya da gülüp geçmek sizin elinizde. Gençlerin fazla büyük hayalleri amaçları yok. Mükemmelleştirdikleri bir kitap yazarıyla tanışmak istiyorlar o kadar. Her 16 yaşındaki insanın isteyeceği gibi. Büyük kaygıları da yok, unutulmak dışında. Kısacası kitap hayatın içinden. Atipik istekler, hayaller,kaygılar yok. Sen ben nasılsak onlarda öyle.  Ayrıca kitaptaki olay gelişmeleri hiç beklendik şekilde değil.Başında düşündüğünüz şeyle sonunda olan tamamen farklı.

Ama bu kadar güzelliğin yanında yine de tam ısınamadım kitaba. Günlerce aklında çıkaramama diye bir şey olmadı. Kitap bitti kitabın dünyası da bitti. Bunun nedenini de belki siz söylersiniz bana, ben çözemedim çünkü. Yazarın anlatım dilini beğenmedim belki, belki de etkileyicilik yoktu. Bilemiyorum.

Filminin vizyona girmesini ise heyecanla bekliyorum. Ve hayatımda ilk defa filmin kitaptan daha güzel olacağını düşünüyorum.

Son olarak siz yine de  kitabı mutlaka okuyun bence.Çok fazla zamanınızı almaz en fazla 2 günde bitirirsiniz. Ben kitabı okuyup iki günlüğüne de olsa dünyaya kanserli birinin gözüyle bakmaktan memnunum.

Filmin sayfasına göz atmak isteyenler Tıklayınız